dunya’da ne kadar yamyam millet varsa bunlarin islerini caliyor, kadinlarinin suratina siciyor, taciz/tecavuz girla gidiyor ama bunlar en medeni, en egitimli ve en adapte olabilen gocmen grubu olan turklere laf ediyor/genelliyor. bunlar gercekten kendi medeniyetini yok etmiş, art niyetli bi topluluk. ayaginda terlik olsun, etek giy, basina sarik tak; sonra git bunların ağzına sıç diversity derler; mal bir türk (ya da kürt işte ne sikimse al birini vur ötekine) bir suç işlesin aninda tüm fatura türklere kesilir.
bu insanlar samimi değiller. niyet uzum yemek olsa; uzum yerlerdi. tüm avp. kabile olmuş; bunlar hala türk aşağı, türk yukarı. derdini sikiyim kardeş. bence samimi değilsin.
Karadağ göçmeni bir Türk olarak yazdıklarınızın tamamını kınayarak başlıyorum. Özellikle bu uslüp ve ithamlar gösteriyor ki sosyal medyadan tanıştığınız maksimum birkaç kadın haricinde o bölge halkını ne tanıyor ne de oralarda vakit geçirmişsiniz.
Ben de aynı şekilde cahilce bir tepki vermektense naçizane açıklayayım. Çünkü yorum yapmadan önce o ülke dinamiklerini ve olup biteni iyi kavramak gerekir.
Karadağ'ın nüfusu yaklaşık 600.000. Özellikle son 5 senedir aldığı göçlerle ülkede 100.000'e yakın Türk vatandaşımız ikamet etmekte. Karadağ'da yine son 5 senede (maksimum 10 diyebiliriz) inşaat yapılaşması oldukça fazla artmış durumda. Bunun farklı farklı olumlu olumsuz getirileri olsa da, orada yaşayan yerel halk için olumsuz tarafları ağır basmakta. Şöyle ki; inşaat demek beton demek, yeşili öldürmek demek. İnşaat demek yeni yerlere yerleşecek yeni insanlar demek, bu da göt kadar yüz ölçümüne sahip ülkeye kaosun yüklenmesi demek. İnşaat demek dışarıdan yeni gelecek göçmenlerin ülkeye akın etmesi demek, bu da görece zenginlerin ülkeye gelmesi ve bu kişilerin çoğunlukla kaçakçı, bahisçi, aranması olan veya "burada fırsat var a ve q" diyerek ükenin sosyolojik dinamiklerini bozması demek (fiyatların durduk yere artması, ticaretinde kazık yiyenlerin çoğunun Türk müteahhitler tarafından mağdur olması bla bla). İnşaat demek oturduğun cafedeki insan sayısının 6x oranında turist nitelikli artması demek (Karadağ özelinde). İnşaat demek evinin önünde yıllarca sana ait olan park yerinde, eve vardığında 6 tane arabanın olması demek. 600.000'lik ülkede 100.000 Türk (veya hangi ırk olursa) turist ulan, bir otur düşün önce.
Bunların yanı sıra balkan kızları gen bakımından genel olarak güzel diye yorumlanır, öyledir de. Ancak bu güzellik "
dunya’da ne kadar yamyam millet varsa bunlarin islerini caliyor, kadinlarinin suratina siciyor, taciz/tecavuz girla gidiyor" gibi bir ithamda bulunmanıza imkan tanımaz. Bahsettiğiniz işler Dubai tarafında dönmekte ve Rus, Ukrayna, Belarus ve ne yazık ki bizim Türk kızları ekibi bakmakta. Dilerseniz internetten bunları görüp genelleme yapmaktansa, buyurun sizi Dubai'de misafir edeyim ve suratına sıçmak isterseniz bir hanımefendi çağıralım. Bunu bile yazmak ne kadar üzücü olsa da, sizin uslüp ve tavrınız gösteriyor ki bu tarz işlere merakınız var gibi. Gerçekleştirmek için tek mesajınız yeterli olur, bilginize.
Gelelim bıçaklama olayı ve sonrasında gelen protestolar tarafına. Karadağ'da yazılı olmayan bir kural vardır ve hala devam eder; sokakta kavgalar araç-gereçsiz gerçekleşir ve dayak yiyen dövenin elini sıkar ve konu kapanır. Bizdeki gibi "abimi alıp gelecem, bu burada kalmayacak aga" tarzı bir tavır isteseniz de göremezsiniz. Hatta öyle ki ülkenin en güçlü iş adamlarından birinin hayatı bu sebepten hapislere düşüp kararmıştır: Kendi yeğeni ve bir arkadaşı kavga eder, dayak yiyen çocuk ertesi gün gelip o kişiyi bıçakla yaralar. Bunun üzerine de (nasıl bir alışılmışlık varsa artık genel halkta) o kişinin bu bahsettiğim dayısı da durumu yediremeyip bıçaklayan elemanı silahla öldürür ve hapse girer. Özeti ise orada kavgalarda silah bıçak kullanılmaz, insanlar bir sorunu varsa ve bu kavga boyutuna geçtiyse aynı bizim eski dönemlerimizde olduğu gibi bilek gücüyle kavga eder ve konu kapanıp gider. Sen şimdi üzerinde ne aradığı belli olmayan bir 30 santimlik bıçakla, turist olarak ekmek kazanmaya gittiğin ülkedeki vatandaşla kavga edip onu yaralarsan (bazı kaynaklarda öldüğü de söyleniyor) ve bu konu bu kadar medyaya düşerse, halk haliyle tepki gösterir.
Tepkiyi gösterenlerin çoğu da Sırp kökenli Karadağ'lılar bu arada. Bu tepkileri Sırp'lara körükleten şey de ne biliyor musun sevgili işemeli sıçmalı ayin kovalayan kardeş; bilmiyorsun muhtemelen gel ben sana çok kısaca izah edeyim. Sırbistan'da, Bosna'da, Karadağ'da Türkiye'ye özellikle recep tayyip erdoğan'a tapma boyutunda sevgi var. Evin büyük abisi gözüyle bakılıyor enteresan bir şekilde. Türklerin yaptığı yardımlar, camiler, okullar, olası suçlu iadesi/araması durumlarında yapılan işbirlikleri, oldukça fazla göçmen iş adamının Türkiye'de başarılı faaliyetleri ve istihdam durumları çerçevesinde bu ilişki güçlü. Müslüman olmayan ekip ise durumun farkında olsa da din muhabbeti yüzünden biz Türkleri sevmiyorlar ancak bu işbirlikleri ve dayanışma durumu söz konusu olduğu için sessizde takılırlar. Bu balkan ülkelerinde ise en sevilmeyeni ve hatta sınır bölgelerinden giriş çıkışlarda yaşanılan sorunların en fazla olduğu ülke Kosova'dır. Türkiye olarak biz ne yaptık peki? Tüm bu balkan ülkelerine abi kardeş gibi olduk, yardım yaptık, onlara baktık destek olduk, sonrasında Kosova'ya IHA-SIHA sattık. Sırplar ne dedi biliyor musun bu duruma? Ülkemizde medya olmadığı için sana da hak veriyorum belki takip edemedin bunları ancak "biz hani kardeştik? savaşa gireceğimiz karşı ülkeye IHA-SIHA verip bizi mi siktireceksiniz bu nedir böyle?" tarzında tepkiler oldukça büyüdü, protestolara sebep oldu ülkede. Sonrasında böyle bir bıçaklama olayı yaşandığında da Sırp piçleri toplanıp "vurun Türklere, öldürün Türkleri" gibi söylemlerle toplanıp protestolarla başladı. Bu eylemleri yapan kişilerin %95i falan Sırp kökenli heyecan arayan tipler, eline gelen kozu da kullanıyorlar bu şekilde malesef.
Bir noktaya daha parmak basıp sonra toparlayayım hepsini. "
en medeni, en egitimli ve en adapte olabilen gocmen grubu olan turklere laf ediyor" demişsin. Sen galiba gerçekten dört duvar evinin içerisinden dışarı çıkmıyorsun. Veya herkesi Fransa'nın güneyinde şarap içip gün batıran Türklerimiz ile bir tutmuşsun. Rusya'ya neden erkeklerin gitmesini eşleri istemez? Veya "bir Kiev deplasmanı yapar mıyız abi?" cümlesinden sonra ehuehue gülüşmeleri yükselir? Türkiye'de Erdal Acar değilsen bulmanın neredeyse imkansız olduğu o güzel kızlar bu tarz balkan ülkelerinde - hatta köylerinde - oldukça fazla sayıda mevcut ve buradakilerin egosunun binde birine sahip. He bir de, eskortluk yapan kimseler haricinde öyle burada olduğu gibi bir gecede tanışıp kolay kolay kız sikemezsin, yüzüne de sıçamazsın

Çünkü Karadağ'daki kültürle yetişen kızlar burada bizimkilerden çok daha tutucudur. Çünkü seks onlar için bir tabu değil, bir araç değil. Özellikle müslüman Karadağ'lı kızların çoğu da namazında niyazındadır, ben kılmam ama gidip araştırırsan ve ilişki kurarsan bunu görüp anlaman zor olmaz. Sen ise ekonomisi görece kötü olan bir ülkeye gidip, cebine biraz para koyup, oradaki bizde Erdal Acar'ın sikebileceği kadınların sana gülümsediğini görünce gayet tabi hepsini sikebileceğini düşünüp güç zehirlenmesi yaşayabilirsin bu gayet doğal. Ancak sonuçlarında herkes bu güç zehirlenmesini edebiyle kullanmaz, rahatsızlık boyutuna ulaşabilir.
Tüm hepsini teraziye koyunca yaşanan olaylar demek ki bir şeyleri tetiklemiş veya bahane olmuş durumda. Senin yıllardır sessiz sakin, ayda 300€'ya krallar gibi yaşadığın, 3 senede bir yaralanma olayı gördüğün, yeşilliklerin içerisinde olan ülkene bir anda hangi ırktan mezhepten olduğunun önemi olmayan bir göç geliyor ve bu düzeninde ve huzurunda çatlaklar oluşurken bir takım olaylar yaşanıyor. Hali hazırda geçen sene parlamentoda "başta Türk müteahhitler ve diğer göçmen müteahhitlere inşaat izinlerini kısıtlayalım, ülkenin en önemli zenginliği yeşilliklerimiz gidiyor" başlığıyla önergeler sunuldu Karadağ'da. Sen şimdi kendini orada yaşayan ve keyfi yerinde olan bir yerlinin yerine koy. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde, tüm olup bitenler seni rahatsız eder miydi? Üstüne üstlük bir de densizin biri gelip en son söz söylenecek kişiler olan kadın/kızlara şuursuzca yorumlar yaptığını gör gündüz vakti. Zaten aklı başında çoğu yerli halk tepki dahi vermemiştir bu duruma, tekrarlanmasını temenni etmekle birlikte. Yaşayıp sıkıntısını çektiğimiz için daha rahat anlayabilmen adına şöyle düşün; sokağının tüm apartmanlarına birer ikişer daire Suriyeli, Afgan, Rus, Ukraynalı kaçmış gelmiş yerleşmiş, ekmeğini kazanmaya çalışıyor mutlu mesut yaşıyorsun. Bir gün senin alt komşun Mehmet abiye geliyor Ukrayna'lı kaleşnikof ile (onlar için kavgada bıçak kullanmakla eşdeğer olduğu için örnek veriyorum) ateş ediyor ve sen bunun doğru olmadığını söyleyen birisine "
samimi değilsin kardeş" diyorsun.
Herkes genelleme yapılmasının yanlış olduğunun farkında. Her yüzüne işenilip sıçılan kimseler Rus değil, her hırsızlık yapan Suriyeli değil, her medeniyetsiz ve sapık turist Türk değil, her katil işid'li değil. Ancak benim komşumu elin Suriyelisi gelip 50 yıldır silah patlamayan mahallemizde öldürüyorsa, kusura bakma her Suriyeli gözümde potansiyel bir amcık konumuna gelir. Günün sonunda her toplumda
MALESEF böyle olumsuz tipler bolca mevcut, sosyal medya ve ekonominin kötüye gitmesiyle paralel bu olumsuz tiplerin sayısı da ne yazık ki artmakta. Buna çare bulmak zor ancak genelleme yapmayıp, olayı da iyi süzdükten sonra yorum yapmak ise kolay; tavsiye ederim.
Lafı uzattım diğer arkadaşlar kusura bakmasın ancak durumu sadece "hayırdır bunlar ne iş len biz Türklere saldırıyorlar" perspektifinden açıklamak doğru değil, bilip bilmeden hangi ırktan olursa olsun insanlar hakkında da götünden ithamlarda bulunmak da doğru bir yaklaşım asla değil.