1927 yılında Brüksel’de yapılan Solvay Konferansı’nda, modern fiziğin en büyük tartışmalarından biri başlamış.
Albert Einstein ile Niels Bohr, kuantum dünyasının nasıl çalıştığı konusunda karşı karşıya gelmiş.
Konu şuydu:
Bir parçacık aynı anda hem dalga hem de parçacık gibi davranabilir mi?
Bohr hayır demiş, Einstein ise ikna olmamış.
Einstein ortaya bir deney atmış ama deney o günki teknoloji ile yapılması imkansızmış.
Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (USTC) deneyi yapmayı başardı. Nasıl mı ?
Tek bir atom ve tek bir foton ile aşırı hassas bir düzenek kurmuşlar ve sonuç bilim dünyası için net hale geldi.
Bohr 1927 yılından sonra nihayet haklı çıktı.
Bohr şunu söylüyordu.Bir parçacığa nasıl baktığımız, onun bize ne göstereceğini belirler.
Eğer bir parçacığın hangi yoldan geçtiğini öğrenmeye çalışırsak, o artık “parçacık gibi” davranır ve dalga deseni kaybolur. Eğer dalga desenini görmek istersek, bu kez parçacığın hangi yoldan geçtiğini asla bilemeyiz.
Einstein ise ikisini birden ölçmenin bir yolu olmalı diyordu.
Ama Çin’deki üniversitede yapılan modern deneyler şunu gösterdi:
İkisini aynı anda ölçmeye çalıştığımız an, biri mutlaka bozuluyor. Yani bu bir ölçüm hatası değil, doğanın kuralı.
Bu yüzden Bohr haklı çıktı:
Bohr der ki ; Doğa bize aynı anda hem dalgayı hem parçacığı göstermiyor.
Kaynak :
https://interestingengineering.com/science/mit-settles-98-year-debate-einstein-bohr